Bizim
bedensel diye adlandırdığımız bazı edimler vardır; büyüklük,
şekil, hareket ve yerel bir yayılma olmaksızın kavranamayacak
olan bütün diğerleri bu edimlerin taşıyıcısı olan töze beden
adını veriyoruz. Ayrıca düşünsel (intellectus) dediğimiz öteki
edimler vardır; anlamak, istemek, imgelemek, duyumlamak vs. bunların
hepsi düşüncesiz yada algılamasız (idraksiz) yada bilinçsiz ve
bilgisiz var olmama bakımından birbirlerine denk, bunların
taşıyıcısı olan tözü düşünen bir şey yada bir zihin diye
yada hoşumuza giden bir başka adla adlandırıyoruz. Yeter ki onu
bedensel tözle hiç karıştırmayalım.
Metindeki
kavramların mantıkça bağlantısı kurulduktan sonra, bunların
felsefenin hangi sorunlarıyla ilişkili olduğunu, nedenleriyle
belirtiniz.
Tanrı’
nın dışındaki cevherler, cisimler ve ruhlardır. Ruhların
sıfatı, yani özü düşüncedir. Cisimlerin sıfatı yani özü,
yer kaplamadır. Yer kaplamanın özellikleri bölünebilmek, şekil
alabilmek ve hareket edebilmek olduğundan ve tüm bu nitelikler
hareket olarak adlandırılabileceğinden yer kaplamanın (madde)
özellikleri harekette özetlenebilir.
Cisim
en son derinliğine kadar yer kaplam olmaktan başka bir şey
değildir. Ruh denilen iç prensipten yani hareket ve itme
merkezinden onda hiçbir eser yoktur. Tamamiyle pasif ve asla
hareketli değildir. Fakat dış itmeler sonucu hareket edebilir.
Hatta ağırlık kavramından, bunun kendiliğinden cisimlerin
dünyanın merkezine doğru yönelimi anlaşılıyorsa, onların ağır
oldukları bile söylenemez.
Ruhlar
her bakımdan özce özgürdür, aktiftir. Ruhta düşünce olmayan,
maddi olan hiçbir şey yoktur. Ruh, cismin olmadığı her şeydir.
Bu iki cevher birbiriyle tamamen uyuşmaz haldedir, tamamiyle
birbirine karşıttırlar. Cisim mutlak olarak ruhsuzdur; ruh mutlak
olarak maddi olmayandır. (cevher dualizmi, dualist spritiüalizm)
aralarındaki etkileşim ise duyum esnasında ortaya çıkan bir
görünüşten ibarettir. Çünkü sıfatları birbirine karşıt
olan cevherler arasında fizik etki söz konusu olamaz.
İnsan
bir birleşim, ruh ve bedenin meydana getirdiği bir bütündür. Ruh
duyulur fikirleri, onlara karşılık olan duyumlar münasebetiyle,
kendi kendinden alır, beden de ruhun iradeleri vesilesiyle hareket
eden bir otomattır. Cisim ve ruhun kendi özgü kanunları vardır;
cisim zorunluluğa tabidir, ruh özgürdür. Ruh cisme bağlı
olmayıp, onun yok olmasından sonra da yaşamaya devam eder.
Ancak
insanda ruh, cismin bütün kısımlarıyla birleşmiştir.
Fonksiyonlarını icra ettiği yer özellikle kozalaksı bir bez
gibidir, ruh ve beden birbirini bu bez aracılığı ile etkirler.
Yürüyen, beslenen, nefes alan cisimdir; zevk duyan, ıstırap
çeken, arzu eden, acıkan, susayan, seven, nefret eden; ses, ışık
ve kokuyu algılayan; uyanık duran, rüya gören, bayılan ise
ruhtur.
Yorumlar
Yorum Gönder