Ana içeriğe atla

Phaidon Devam 2.



1. Sokrates’in Simmias’a Cevabı (91d). Simmias daha önce su ihtimale isaret etmisti:
Ruh bir çesit armoni veya uyusma gibi bir seydir, yani lirle armoni arasındaki gibi,
ama bedenden (yani tahtadan, tellerden) bağımsız olması, “ilahi olana yakın”
olmasıyla farklıdır, ama yine de bedene (tahtaya, tellere) bağlı ve bedenin yok
olmasına meydan okuyamamaktadır. Sokrates Simmias’a kendisinin anımsama
argümanını kabul etmis olduğunu hatırlatır: her ne kadar bu argüman sadece, ruhun
ebedi olmasına değil ama daha önceden var olduğuna isaret ediyor olsa da bu argüman
armoni (92b) teorisiyle çelismektedir, çünkü ruh bir bedensiz olarak vardır. Lirle
alakalı olan analojinin ise yaramayacağına dair bir ikinci sebep: ruh, bedene yön verip
kontrol eder ama harmoni tahta ve teller tarafından yön verilip kontrol edilir (94c).

2. Sokrates’in Kebes’e Cevabı. Kebes Sokrates’in argümanına, ruhun bedenle olan
iliskisini, dokuyucunun pelerinle olan iliskisine benzeterek karsı çıkmıstı: bir
dokuyucu, dokuduğu pelerinlere nazaran daha fazla güçlü ve dayanıklı olmasına
rağmen, bazı pelerinlerin dokuyucudan daha fazla hayatta kalması mümkündür ve aynı
sekilde ruhla beden arasındaki iliski için de geçerlidir. Sokrates’in cevabı, tartısmanın
geri kalanını doldurmaktadır. Kebes’in sorusu, ‘sebebin meydana gelmesi ve yok
olması sorusunun daha detaylı bir arastırmasını davet etmektedir (96a) ki formlara ve
ölümsüzlüğe dair argümanları yeniden bir araya getirecek bir arastırmadır bu.
3. Sokrates’in Entelektüel Otobiyografisi. Kozmolojiye ve doğal açıklamalara, yani genel
olarak söylersek bilime büyük düskünlüğü vardı. Simdi ise, doğaya veya en basit
basmakalıp aritmetik doğrular karsısında bile sasırmaktadır (96e-97a). Sokrates’in
orada oturup konusuyor olması sebebinin fiziksel açıklanması, gerçek sebebi ortaya
çıkarmamaktadır. Bu onun iskeleti ve iskeletini tutan kaslarından dolayıdır ama bu
gerçek sebep değildir; gerçek sebep, onun orada kalarak cezasını çekmesinin en iyi
olduğunu düsünmesidir (98c). ‘Birbirinden farklı iki seyi ayırt edemediğinizi
düsünsenize: gerçek sebep ve onsuz, sebebin gerçek sebep olamayacağı sey!’
4. Açıklamanın Çesitleri: Sokrates simdi doğal, fiziki açıklamaların seylerin nasıl
olduklarını veremediklerine inanmaktadır: daha iyi bir açıklama, formlar çerçevesinde
verilendir. Bir seyin söyle ve böyle olmasının sebebi, o seyin bir formdan pay
almasıdır. Bir seyin güzel olmasının sebebi, o seyin güzellik formundan pay almasıdır
(100d). Bu ‘basit’ anlayıs, 103-105 arasında zenginlestirilir. Bir seyin güzel olmasının
sebebi, özü itibarıyla güzel olana –güzellik formundan esasen pay alıyor olan bir seyesahip
olmasındandır (mesela, taç yapraklarının belirli bir düzenlenmesi). Genel olarak:
bir seyin F olmasının sebebi, o seyin esas itibarıyla F olmasıdır. Bir seyin sıcak
olması, esasen sıcak olan Atesten ötürüdür. (1005b). Ates, sıcakla aynı sey değildir,
ama Ates esas itibarıyla sıcak olduğundan, ‘Soğuk’u kabul etmeyecek’ ve Ates
olmağa devam edecektir, ‘Sıcak’ın kendisi’ ‘Soğuk’u kabul’ edeceği kadar. Formlar
teorisinin önemli olan su inceliklerine dikkat edilmelidir:
(i) Gereklilikten ötürü Formların kendi aralarında iliskileri vardır (bir Form,
‘baska birini de beraberinde getirir’); uyusmazlıktan ötürü (bir Form baska
birini ‘kabul etmez’); ve uyusmadan ötürü (bir Form baska birini ‘kabul eder’).
Kar, Soğuk’u kabul eder; Soğuk, tıpkı Kar gibi, Sıcağı kabul etmez. Ates
Sıcağı kabul eder, Sıcak, aynen Ates gibi, Soğuk’u kabul etmez. Üç Tekliği
kabul eder ama Teklik Çiftlik olmağı kabul etmez, aynen Üç gibi.
(ii) Özel seylerin esas ve arızi özellikleri arasında var olan iliskilere dayanan bir
farklılık söz konusudur: özel bir sey olan kar, esas olarak soğuktur Kar ve
Soğuk Formları arasındaki iliskiden dolayı. Ates ve Sıcak Formları arasındaki
iliskiden ötürü, özel bir sey olan ates sıcaktır. Bir tahta parçası sadece arızi
olarak sıcaktır: sıcak olmadan da var olabilecek bir seydir, çünkü Tahta
Soğuk’u ‘kabul eder’. Öte yandan bir tahta parçası arızi olarak sıcaktır esas
itibarıyla sıcak olan atesten dolayı. Burada, Kebes’e cevap verecek olan En
Son Argümanı olusturmak için Sokrates’in kullandığı değismeğe ve
açıklamağa dair genel prensiplere sahibiz.
5. En Son Argüman. ‘Bana cevap ver ve söyle: bedende neyin varlığı bir bedeni yasayan
yapan seydir (105c). Kebes’in cevabı: Ruhtur. Beden arızi olarak canlı olur ruhtan
dolayı ki ruh esas itibarıyla canlıdır; nasıl esas olarak sıcak olan atesin varlığından
ötürü bir tahta parçası arızi olarak sıcaksa. Karsılarına denk gelen formların arasındaki
iliskilerden dolayı bu böyledir: Ates sıcağı ihtiva etmekle, Soğuk’u kabul etmez; Ruh
da Canlı olmağı ihtiva ettiğinden, ölümü kabul etmez. Bunlar En Son Argümanda
basvurulan genel prensiplerdir.
A. Eğer bir sey F değilse, F olamayacaktır.
B. Eğer bir sey esas olarak F’se, değil-F de olamaz.
S Bir seyin F olmasının sebebi, esas olarak F olan bir seydendir.
Ö1. Birinin canlı olmasının sebebi, ruhunun olmasıdır.
S1. Birinin canlı olmasının sebebi, esas olarak canlı olan (S ile) bir seydir.
S2. Ruh, esasen canlıdır (Ö1, S1 ile)
S3. Ruh cansız olamaz, yani ölü olamaz (S2, B ile)
S4. Ruh ölü olamaz, yani ölemez (S3, A ile)
‘Bütün süphenin ötesinde, Kebes, ruh ölümsüzdür ve yok olmaz ve ruhlarımız
gerçekten Hades’te de var olacaklardır.’ (107).
En Son Argüman hakkında Sorular. Sonuç ne olmalı gerçekten? Ruh, canlı olmaktan
hiçbir zaman vazgeçmeyecektir ve hep var olacaktır. Ates esasen sıcaktır. Eğer sıcak
olmağa devam etmezse, var olmağa da devam edemeyecektir, kendisine en esas olan
seyi kaybettiğinden ötürü. Ruh da eğer canlı olmağa devam etmeyecekse, var olmağa
da devam edemeyecektir, kendisine esas olan seyi kaybettiği için. Buradaki ölmüs
olmanın soğuk gibi bir özellik olduğu zannına dikkat edelim yine.(bunu Döngüsel
Argüman’ı tartısırken sorgulamıstık).
6. Son Sahneler. Sokrates, sairlerin öteki dünyaya olan yolculuk hikâyelerinin üstünde
detaylı olarak durur; sanki okyanusun çamurlu yüzeyindeki bir delikten saf hava ve
yukarıdaki ısığa doğru bir yolculuk gibidir (109b). Arkadasları direktiflerini sorarlar:
‘seni hangi biçimde gömelim?’ Sokrates gülerek, ‘Nasıl arzu ederseniz, öyle’ der; ama
‘sadece düserken beni tutun’ (115c). Zehri içer ve zehir etkisini göstermeğe
basladığında son arzusunu dile getirir: Kriton, Sokrates için, sağlık tanrısı Asklepios’a,
tesekkür için bir kurban kessin (118a).

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ZİHİN-BEDEN PROBLEMİ

GİRİŞ Zihin felsefesi, şuurla ilgili konular, fiziksel ölümden sonraki hayat, iradenin özgürlüğü, zihinsel hastalıklar, zihnin davranışta rolü, duygular (kızgın olmak, aşık ya da mutlu olmak nedir?) ve bunlar gibi birçok çözülmez sorunla ilgilenen bir daldır. Zihin kavramı ile ilgili temel sorunlar özellikle zihin-beden sorunu ile başka zihinler sorunudur. Bu ikisi zihin felsefesinin en temel problemleri olarak görülmektedir. Hatta Searle’e göre son elli yıldır, zihin felsefesinin temel tartışma konusu zihin-beden sorunudur. Öyle ki, filozoflar çoğu zaman başka şeylerden bahsediyor gibi görünürler fakat asıl amaçları zihin-beden sorunu hakkında görüşlerini bildirmektir. 1 Bu çalışmada 50’li yıllardan itibaren dil felsefesi alanında, 80’li yıllardan itibaren de zihin felsefesi alanında geniş ve derin etkileri olan eserler veren çağdaş düşünür John Searle ile birlikte, modern felsefenin kurucusu kabul edilen René Descartes, On yedinci yüzyıl filozofları olan Leibniz ve Spin

PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK

PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK NEDİR ? Hızla değişen dünyamızda, meydana gelen bilimsel ve teknolojik yenilikler, toplumsal yaşamı da daha karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. Bunun sonucunda, yeni neslin en iyi yetiştirilmesi, yeteneklerinin israf edilmemesi, hızla değişen dünyaya ve karmaşık toplum yapısına uyumunun en iyi şekilde sağlanması zorunlu hale gelmiştir. Bunun sonucunda PDR hizmetlerinin önemi kavranmış ve tüm dünyada yayılma hızını artırmıştır. Rehberlik öğrenci kişilik hizmetleri bünyesinde düşünülen ve bireyin, yaşamının çeşitli aşamalarında, gelişimine ve uyumuna etki eden faktörlerin bilinmesi ve onun yerinde kararlar veren dengeli bir kişi olması amacını güden hizmetler bütünüdür. Rehberlik kavram ve bir hizmet olarak bireyin gelişimine, bugünkü ve gelecekteki toplumun uyumuna yönelmiştir.

PSİKOLOJİYE GİRİŞ

PSİKOLOJİYE GİRİŞ ÜNİTE 01 psikoloji davranışın ve zihinsel süreçlerin bilimsel olarak çalışılmasıdır İlk psikoloji Laboratuarı : 1879 da Almanya’da Leipzing Üniversitesinde Wilhelm WUNT psikolojinin tarihi : İlk psikoloji Laboratuarı : 1879 da Almanya’da Leipzing Üniversitesinde Wilhelm WUNT tarafından açılmıştır. bununla psikoloji başlar.daha öncede psikolojik araştırmalar yapılıyordu ama modern anlamda bir labaratuvar açtı wunt. ve psikolojiyi bilimsel bir disiplin olarak tanımladığı o zamana kadarki yapılan araştırmalarıda kapsayan ilk ders kitabı yazdı . psikolojik yaklaşımlar : yapısalcı yaklaşım-işlevselci yaklaşım-gestaltçı yaklaşım-davranışcı yaklaşım-psikodinamik yaklaşım-bilişsel yaklaşım-insancıl yaklaşım